“Oyun kültürden eskidir. Oyun; özgürce razı olunan, ama tamamen emredici kurallara uygun olarak belirli zaman ve mekân sınırları içinde gerçekleştirilen, bizatihi bir amaca sahip olan, bir gerilim ve sevinç duygusu ile 'alışılmış hayattan başka türlü olmak' bilincinin eşlik ettiği, iradi bir eylem veya faaliyettir." Johan Huizinga

Yalnız başıma çıktığım gezide karşılaştığım bir aile bana toplumun gözü olmadan değişen karakterler ve oyunun ‘mahremiyeti’ üzerine düşündürüyor. Öncesinde varlığımın farkında olmayan aile ile sonrasında tanışıp oyunlarına dahil oluyorum. Karşılaştığım diğer alanlarda iletişime geçemediğim aileyle muzip bir iletişim yolu açılıyor. 'Alışılmış hayattan başka türlü olmak’ bilincinin kurduğu yeni düzleme dair bir deneyime ortak oluyorum.